Anaokulu seçme süreci zorlu ve zaman alan bir süreçtir. Bu işi kolaylaştırmak adına sizin için aşağıdaki soruları hazırladık. Bir form oluşturup görüştüğünüz tüm okullardan aldığınız cevapları bu formlarla karşılaştırabilirsiniz.
Ülkemizde anaokulları Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanmış olan müfredatı uygular. Dünya çapında ün yapmış bazı özel erken çocukluk eğitim programları uygulayan okullar da mevcuttur. Bu okulların bu programları gerçekten uyguladıklarından emin olmaya çalışın.
Okulun hangi programı uyguladığını öğrenin. Bu programın miniğiniz için en uygun program olup olmadığına siz karar verecekseniz.
Birçok anaokulu çeşitli alanlarda ek dersler sunar: Piyano, dans, drama gibi. Sizin için önemli ise bu konuları da netleştirmenizde fayda var.
Ailenizin bütçesini aşacak bir okul seçmemeye özen gösterin. Fakat unutmayın ki çoğu zaman ödediğiniz miktar alacağınız hizmetin kalitesi ile doğru orantılıdır ve çocuğunuzun eğitim hayatına yapacağınız en önemli yatırım anaokulu yatırımıdır. İyi bir anaokulu deneyimi daha sonraki birçok eğitim giderinizin azalmasını sağlayabilir. Aksi halde anaokulu döneminde gereken besini alamamış miniğinizin tüm akademik yaşamı etkilenecektir. Ayrıca duygusal olarak aşırı kırılgan olan miniklerimizin sağlıklı gelişimi açısından anaokulu tercihi çok kritik bir karardır. Velhasıl, bütçenizin el verdiği en iyi okulu seçmeye gayret gösterin. Okul masraflarını hesap ederken yıl boyunca ödemeniz gereken tüm masrafları bütçenize dahil edin.
Çoğunlukla ‘evet’. Fakat her ailenin değerlendirme kriterleri ve beklentileri farklıdır. Diğer ailelerden aldığınız bilgileri referans kaynağı olarak elinizin altında bulundurun fakat bu bilgilere eleştirel gözle bakın. Okuldaki dekorasyonu beğenip bir okulu öven bir ebeveynin öğretmenlerin sevecenliğini doğru değerlendirememiş olduğunu fark edip şaşırabilirsiniz.
Ülkemizde okul öncesi çocuk eğitimi ve bakımı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından ya da Milli Eğitim Bakanlığından alınan ruhsatlarla yapılabilir. Bunun dışında yetenek geliştirme merkezi ya da oyun evi gibi başlıklarla açılmış kurumların çocukları ebeveynsiz olarak kabul etmesi yasadışıdır. Çocuğunuzu emanet ettiğiniz kurumun resmiliğini kontrol etmek sizin sorumluluğunuzdadır. Bu tür kurumlar çocuğunuzun güvenliği ve ruh sağlığı açısından denetlenmemektedir. Bunun yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından ya da Milli Eğitim Müdürlüğünden ruhsatlandırılmış olan resmi kurumlar da çok nadir denetlenmektedir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı kurumların en iyi ihtimalle 2 yılda bir, Milli Eğitim Bakanlığınca ruhsatlandırılmış kurumların ise yılda 1 kez denetlenmektedir. Yani işin özü, çocuğunuzu emanet ettiğiniz kurumu denetleme vazifesi de sizdedir. Buna imkan vermeyen kurumların güvenilirliklerini bir kere daha düşünmenizde fayda vardır.
Okullara kurumların verdiği kontenjan sayısı çoğunlukla çok sınırlıdır. Okul yöneticilerinin neredeyse hepsi kendisine verilen resmi sınırın üstüne çıkmak gerekliliği duyar. Bu durumda çocuğunuzun hizmet alacağı okulun resmi kontenjanının ne olduğu, bunun ne kadar üstüne çıkıldığı, mevcudun çocukların sağlıklı bir gelişim göstermeleri önünde engel oluşturup oluşturmadığını da sorgulamanız gerekir. Burada önemli olan konu çocuğunuzun sınıfında kaç kişi olacağı ve bu sınıfta kaç öğretmen bulunacağıdır. İki öğretmenin bulunduğu 3-4 yaş grubu sınıflarda optimum öğrenci sayısı 18’dir. Çocuk yaşı düştükçe bu sayı düşecektir.
Okullar için önemli bir karardır bu. Ülkemizde tuvalet eğitimi yaklaşık 2 yaş civarında tamamlanır ve okula başlama yaşı olarak da çoğunlukla iki yaş uygun görülür. Tuvalet eğitimini tamamlamamış çocukların kabul edildiği kurumlarda bu işi yapacak bir personelin bulunması maliyetlere yansıyacaktır. Bu bağlamda birçok okul bu maliyet sorununu aşmak için stajyer görevlendirmesi yapar. Alt değiştirme işinin stajyerler tarafından yapılması çocuğun ruh sağlığı açısından uygun değildir. Bu işlemin sevecenlikten uzak hatta tiksinti duyarak yapılması çocuğun benlik saygısını zedeler. Çocuğun çeşitli kişiler tarafından altının değiştirilmesi çocukta mahremiyet ve beden bütünlüğü duygusunu zedeleyebilir. Özellikle çocuk istismarına karşı güçlendirmek istediğimiz miniklerimizin bedenlerine kimlerin dokunabileceği konusunda yetki ve sorumluluk almalıyız. Özetle tuvalet eğitimi almamış miniğinizi okula bırakacaksanız okulda alt değiştirme işini yapacak görevliyle bizzat tanışmanızı öneririz. Çocuğunuzu bu kişi ile tanıştırırken, ‘Bak bu …. Abla, buradayken bezini bu abla değiştirecek. Başka kimse değiştirmeyecek.’ diye bilgi vermenizde fayda var.
Hayatınızın odağında, korunaklı yuvasında yaşamış çocuğunuzun hızlıca bir kurumun bakımına geçmesi ve gününü orada geçirmek durumunda kalması başlı başına zorlayıcı bir deneyimdir. Miniğinizin bu duruma tepki vermesinin çok doğal olduğunu kabul etmeniz gerekir. Bu durum sizin için bile yeterince zorlayıcı olacaktır. Okulun miniğinizin bu dönemini kolaylaştırmak için neler yaptığını sorun. Özellikle okul başlamadan önce yapılan oryantasyon haftaları çok iyi sonuçlar verir.
Okulda çocuğunuzun ruhsal ihtiyaçlarına ve sizin sorularınıza hemen cevap verebilecek bir Uzman Psikoloğun bulunup bulunmadığını da öğrenin. Birçok okul haftada 1 ya da 2 gün çalışan psikologlarla bu ihtiyacı gidermeye çalışır. Okulun açık olduğu sürede tam zamanlı çalışan bir Psikoloğun varlığı çok kritik bir öneme sahiptir.
En değerli varlıklarınızı emanet ettiğiniz anaokullarına dilediğiniz zaman ziyarette bulunabilmelisiniz. Buradaki kriter sizin ziyaretinizin çocuğunuz üzerindeki etkileri olmalıdır. Bazı durumlarda ziyaretinizin miniğinizi olumsuz etkilemesi mümkündür. Bu konuda okuldaki Psikologla görüşebilirsiniz.
Bu konuda belirtilmesi gereken önemli bir nokta daha var: Bu ziyaretlerinizde okulu taciz ediyor duruma gelmemeye özen göstermelisiniz. Zaten çocuğunuzu emanet edecek kadar güvendiğiniz bir okulu sürekli denetleme ihtiyacı duymazsınız. Özetle sizin hakkınız okula istediğiniz zaman ziyarette bulunmanızdır fakat bu hakkı kullanırken sınırlarınızı da iyi belirlemeniz gerekmektedir.
Ülkemizde Meslek Lisesi, Meslek Yüksek Okulu ya da Fakülte mezunları alanda iş bulabilmektedir. Ne yazık ki birçok okul alanda eğitimi olmayan ya da çocuk gelişimine dair kısa kurslara katılmış kişileri sınıfların yönetimine koyabilmekte. Okulunuzdan öğretmeninizin diplomasını göstermelerini isteyebilirsiniz.
Eğitmen kadrosu bir anaokulunun bel kemiğidir. Bu bağlamda okul yönetiminin eğitmenlerin kendilerini geliştirmeleri konusundaki tutumları çok önemlidir.
Çocuğunuzu kimin tuvalete götüreceğini özellikle sorun. Bu kişinin değişmemesi ve bu işi yapıyor olmaktan mutsuz olmaması önemlidir.
Ebeveyn olarak sizden ne beklediklerini de sormanızda fayda olabilir.
Ebeveynlere yönelik eğitim ve toplantılar yapılıyor mu? Evet, ise içerikleri hakkında detaylı bilgi talep edebilirsiniz.
Öğretmenler ders esnasında cep telefonlarını kullanabiliyor mu? Bazı okullarda sınıf öğretmenleri günlerini sosyal medyada geçirmeyi tercih edebiliyor. Sınıfı ya stajyerler ya da yardımcı eğitmenler yönetiyor. Bu durum konusunda okul yönetiminin tutumunu sorgulayabilirsiniz.
Çocuğun diğer çocuklara zarar veren bir tutum sergilediğinde nasıl bir müdahalede bulunacaksınız?
Çocuğun sebebini anlayamadığınız bir şekilde sürekli ağlarsa ya da gergin görünürse ne yapacaksınız?
Okulunuzda yılsonu gösterisi yapılacak mı? Yılsonu gösterileri ebeveyn memnuniyeti sağlamak adına yapılır. Hazırlık süreci erken çocukluk dönemi çocuklar için fazlasıyla yıpratıcıdır.